Üç Dilde Gâvur Mahallesi Türkçe - Ermenice - Kürtçe

Stok Kodu:
9786054497102
Boyut:
14.50x21.50
Sayfa Sayısı:
196
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-06
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe - Ermenice - Kürtçe
9786054497102
546212
Üç Dilde Gâvur Mahallesi
Üç Dilde Gâvur Mahallesi Türkçe - Ermenice - Kürtçe
149.90

gâvur mahallesi taxa fılla կյավուր թաղ

Ermenice taşra edebiyatı geleneğinin son temsilcilerinden Mıgırdiç Margosyan’ın ilk öykü kitabı Gâvur Mahallesi üç dilli olarak yeniden yayımlandı. Margosyan’ın doğup büyüdüğü Diyarbakır’ın ünlü Gâvur Mahallesi’ni anlatan öyküleri, Türkçe, Ermenice ve Kürtçe olarak aynı cilt içerisinde okuyucuyla buluştu.

Mıgırdiç Margosyan’ın büyük bir ilgiyle okunan Gâvur Mahallesi’ne kaynaklık eden Ermenice Mer Ayt Goğmerı (Bizim Oralar) öykü derlemesinin ilk yayımının üzerinden tam 27 yıl geçti. Şanslı bir kitaptı bu. Çoğu kitaba nasip olmayacak uzun ve bereketli bir macerası oldu bugüne dek. Önce, 1988’de Paris’te, Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukcuyan Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Ardından, Bebekus’un Kitaplığı, Margosyan’ın Türkçeyle yeniden yazdığı öyküleri Gâvur Mahallesi adıyla yayımladı. Bu kitap, 1993’te Ermeni edebiyatına ve kültürüne açılan pencere olma gayesiyle kurulan Aras Yayıncılık’ın ilk yayını oldu ve ardı sıra yeni baskılar yaptı. Bunu, 1999’da Avesta Yayınları tarafından yapılan Kürtçe çeviri izledi (Li Ba Me Li Wan Deran: Taxa Filla).

Margosyan Gâvur Mahallesi’nden sonra Ermeniceyle bir öykü kitabı, Türkçeyle ise iki öykü kitabı ve bir anı-roman yazdı. Ayrıca Agos, Evrensel, Yeni Yüzyıl gazetelerindeki köşe yazıları çeşitli ciltlerde toplandı.

Mıgırdiç Margosyan eserlerinde doğduğu yöreleri, Diyarbakır’ı, Ermenisi, Süryanisi, Keldanisi, Yahudisi, Yezidisi, Türkü ve Kürdüyle, kendine has dili, neşesi ve hüznüyle serer gözlerimizin önüne. Tarihin biraz öykü, öykülerin de biraz tarih olduğu, üstü örtülmüş bir dünya, yıllar ötesinden, kapı aralığından el sallar. Bugün artık yok olmuş bir çeşitliliğin, Diyarbakır’ın daracık sokaklarında dillerin birbirine karıştığı bir zamanın tanığı olan bu öyküler, Anadolu topraklarının kaybettiği kültürel değerleri duyumsatır okuruna.

Siyaset, insanları, halkları birbirinden ayırabilir, birbiriyle kavga etmelerine neden olabilir. Ama diller ve edebiyat evrensel barışın, halkların birbirlerini daha iyi tanımasının en önemli araçlarıdır.

Üç Dilde Gâvur Mahallesi, Anadolu topraklarının bütün kadim dillerinin barış içinde yan yana yaşama arzusunu gerçeğe dönüştürmek için sunulmuş bir armağan adeta.

gâvur mahallesi taxa fılla կյավուր թաղ

Ermenice taşra edebiyatı geleneğinin son temsilcilerinden Mıgırdiç Margosyan’ın ilk öykü kitabı Gâvur Mahallesi üç dilli olarak yeniden yayımlandı. Margosyan’ın doğup büyüdüğü Diyarbakır’ın ünlü Gâvur Mahallesi’ni anlatan öyküleri, Türkçe, Ermenice ve Kürtçe olarak aynı cilt içerisinde okuyucuyla buluştu.

Mıgırdiç Margosyan’ın büyük bir ilgiyle okunan Gâvur Mahallesi’ne kaynaklık eden Ermenice Mer Ayt Goğmerı (Bizim Oralar) öykü derlemesinin ilk yayımının üzerinden tam 27 yıl geçti. Şanslı bir kitaptı bu. Çoğu kitaba nasip olmayacak uzun ve bereketli bir macerası oldu bugüne dek. Önce, 1988’de Paris’te, Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukcuyan Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Ardından, Bebekus’un Kitaplığı, Margosyan’ın Türkçeyle yeniden yazdığı öyküleri Gâvur Mahallesi adıyla yayımladı. Bu kitap, 1993’te Ermeni edebiyatına ve kültürüne açılan pencere olma gayesiyle kurulan Aras Yayıncılık’ın ilk yayını oldu ve ardı sıra yeni baskılar yaptı. Bunu, 1999’da Avesta Yayınları tarafından yapılan Kürtçe çeviri izledi (Li Ba Me Li Wan Deran: Taxa Filla).

Margosyan Gâvur Mahallesi’nden sonra Ermeniceyle bir öykü kitabı, Türkçeyle ise iki öykü kitabı ve bir anı-roman yazdı. Ayrıca Agos, Evrensel, Yeni Yüzyıl gazetelerindeki köşe yazıları çeşitli ciltlerde toplandı.

Mıgırdiç Margosyan eserlerinde doğduğu yöreleri, Diyarbakır’ı, Ermenisi, Süryanisi, Keldanisi, Yahudisi, Yezidisi, Türkü ve Kürdüyle, kendine has dili, neşesi ve hüznüyle serer gözlerimizin önüne. Tarihin biraz öykü, öykülerin de biraz tarih olduğu, üstü örtülmüş bir dünya, yıllar ötesinden, kapı aralığından el sallar. Bugün artık yok olmuş bir çeşitliliğin, Diyarbakır’ın daracık sokaklarında dillerin birbirine karıştığı bir zamanın tanığı olan bu öyküler, Anadolu topraklarının kaybettiği kültürel değerleri duyumsatır okuruna.

Siyaset, insanları, halkları birbirinden ayırabilir, birbiriyle kavga etmelerine neden olabilir. Ama diller ve edebiyat evrensel barışın, halkların birbirlerini daha iyi tanımasının en önemli araçlarıdır.

Üç Dilde Gâvur Mahallesi, Anadolu topraklarının bütün kadim dillerinin barış içinde yan yana yaşama arzusunu gerçeğe dönüştürmek için sunulmuş bir armağan adeta.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat