Böylesi gecelerde acı veriyor anımsamak. Dağların ve eski çizimlerin arasından bakarken, bir kedinin geçtiğini gördüm. Meleklerin kalbinden daha büyük bir mucizeydi bu. Eğer yanılmıyorsam, şimdi her şeyi göze alıp, arkasından koşmam, yamaçtan aşağı bir taşın tefekkürüyle yuvarlanmam gerekecek.
Karınca ayağı, kozalak, ısırgan, diken olsaydım da insan olmasaydım o an. Koşuyordum durmadan, ağlaya ağlaya. Macit de demedim bir daha; ne muska, ne İsa, ne de Xızır, hiçbir şey demedim koştum, karanlığa, ormanın kalbi vardır, işte ona doğru…
Şu anda güvercin sürülerinin içindeyim...
Menzilim eğer, yürüdükçe büyülü bir hal alıp derinleşmiyorsa, yürümeyi bırakıyorum.
Böylesi gecelerde acı veriyor anımsamak. Dağların ve eski çizimlerin arasından bakarken, bir kedinin geçtiğini gördüm. Meleklerin kalbinden daha büyük bir mucizeydi bu. Eğer yanılmıyorsam, şimdi her şeyi göze alıp, arkasından koşmam, yamaçtan aşağı bir taşın tefekkürüyle yuvarlanmam gerekecek.
Karınca ayağı, kozalak, ısırgan, diken olsaydım da insan olmasaydım o an. Koşuyordum durmadan, ağlaya ağlaya. Macit de demedim bir daha; ne muska, ne İsa, ne de Xızır, hiçbir şey demedim koştum, karanlığa, ormanın kalbi vardır, işte ona doğru…
Şu anda güvercin sürülerinin içindeyim...
Menzilim eğer, yürüdükçe büyülü bir hal alıp derinleşmiyorsa, yürümeyi bırakıyorum.