Ulysses ve Finnegans Wake'i yazmış olmasına rağmen James Joyce [Flann O'Brien'ı] kıskanabilirdi."
The Observer
"Hakiki bir mizah duygusuna sahip, gerçek bir yazar." James Joyce
"Flann O'Brien'ın eselerini yeterince takdir etmezsek büyük adamları hak etmeyen aptallarız demektir. Flann O'Brien çok büyük bir adam." Anthony Burgess
"Scott Fitzgerald'da olduğu gibi yazınında inanılmaz bir huzur var; her sayfada dokunaklı bir zarafet pırıldıyor."John Updike
"At Swim-Two-Birds ilk yayımlandığından beri aklımda yüzyılımızın en iyi kitaplarından biri olarak kaldı... Ulysses ve Tristram Shandy'yle aynı düzeyde." Graham Greene
"Flann O'Brien özgün bir yazar, anlatımı ise tuhaflıkları doğal, olağanı komik yapacak kadar hızlı ve keskin."The Times
"O'Brien 20. yüzyılın komik dahilerinden biriydi." BOSTON GLOBE
James Joyce ve Samuel Beckett'la beraber İrlanda edebiyatının Kutsal Üçlü'sünü oluşturan Flann O'Brien, doğumunun yüzüncü yılında Türk okurlarıyla buluşuyor. Adı bu üçlünün hep en sonunda anılsa da 20. yüzyılın en büyük yazarlarından biridir O'Brien. Parodi ve hicvi muzipçe kullanarak dilin anlamı iletmede, hatta oluşturmada üstlendiği kurgusal rolü alaşağı etmesiyle ve gerçeklik dediğimiz kurgunun maskesini düşürmesiyle, Avrupa henüz postmodern kelimesini duymamışken postmodenist olmuş bir yazardır o.
Absürdün kinayesi olarak ancak Alice Harikalar Diyarında'yla kıyaslanabilecek olan Üçüncü Polis bir cinayet romanı, İnsan ile bisikleti arasındaki hassas ilişkinin öyküsü ve bitmek bilmeyen suçluluk hissinin tüyler ürpertici masalıdır. Hayatını filozof De Selby'nin çalışmalarına adamış olan isimsiz anlatıcı, parası için ihtiyar Mathers'i öldürür. Ancak bir süre sonra kendisini ölü adamla karşı karşıya bulur. Para kutusunu arayışında yolu bir karakola düşecek, burada hayata bakışları ve uğraşları De Selby'ninkinden de tuhaf olan iki polisle tanışacak, üçüncü polisin gizemini çözebilene dek olağanüstü şeylere tanık olacaktır: Bisiklet gibi davranmaya başlayan insanlar, göreni (ya da ona dokunanı) delirten imkânsız bir renk, sonsuza dek küçülerek iç içe girmiş sandıklar...
Kurgusunun paradoksal yapısı ve kısır döngüsüyle hızla mekanikleşen modern dünyada makineleşen insanı ele alan Üçüncü Polis, kısa sürede kültleşmiş bir
çağdaş klasik.
"Hakiki bir mizah duygusuna sahip, gerçek bir yazar."
"Flann O'Brien'ın eserlerini yeterince takdir etmezsek büyük adamları hak etmeyen aptallarız demektir. Flann O'Brien çok büyük bir adam."
Anthony Burgess
Ulysses ve Finnegans Wake'i yazmış olmasına rağmen James Joyce [Flann O'Brien'ı] kıskanabilirdi."
The Observer
"Hakiki bir mizah duygusuna sahip, gerçek bir yazar." James Joyce
"Flann O'Brien'ın eselerini yeterince takdir etmezsek büyük adamları hak etmeyen aptallarız demektir. Flann O'Brien çok büyük bir adam." Anthony Burgess
"Scott Fitzgerald'da olduğu gibi yazınında inanılmaz bir huzur var; her sayfada dokunaklı bir zarafet pırıldıyor."John Updike
"At Swim-Two-Birds ilk yayımlandığından beri aklımda yüzyılımızın en iyi kitaplarından biri olarak kaldı... Ulysses ve Tristram Shandy'yle aynı düzeyde." Graham Greene
"Flann O'Brien özgün bir yazar, anlatımı ise tuhaflıkları doğal, olağanı komik yapacak kadar hızlı ve keskin."The Times
"O'Brien 20. yüzyılın komik dahilerinden biriydi." BOSTON GLOBE
James Joyce ve Samuel Beckett'la beraber İrlanda edebiyatının Kutsal Üçlü'sünü oluşturan Flann O'Brien, doğumunun yüzüncü yılında Türk okurlarıyla buluşuyor. Adı bu üçlünün hep en sonunda anılsa da 20. yüzyılın en büyük yazarlarından biridir O'Brien. Parodi ve hicvi muzipçe kullanarak dilin anlamı iletmede, hatta oluşturmada üstlendiği kurgusal rolü alaşağı etmesiyle ve gerçeklik dediğimiz kurgunun maskesini düşürmesiyle, Avrupa henüz postmodern kelimesini duymamışken postmodenist olmuş bir yazardır o.
Absürdün kinayesi olarak ancak Alice Harikalar Diyarında'yla kıyaslanabilecek olan Üçüncü Polis bir cinayet romanı, İnsan ile bisikleti arasındaki hassas ilişkinin öyküsü ve bitmek bilmeyen suçluluk hissinin tüyler ürpertici masalıdır. Hayatını filozof De Selby'nin çalışmalarına adamış olan isimsiz anlatıcı, parası için ihtiyar Mathers'i öldürür. Ancak bir süre sonra kendisini ölü adamla karşı karşıya bulur. Para kutusunu arayışında yolu bir karakola düşecek, burada hayata bakışları ve uğraşları De Selby'ninkinden de tuhaf olan iki polisle tanışacak, üçüncü polisin gizemini çözebilene dek olağanüstü şeylere tanık olacaktır: Bisiklet gibi davranmaya başlayan insanlar, göreni (ya da ona dokunanı) delirten imkânsız bir renk, sonsuza dek küçülerek iç içe girmiş sandıklar...
Kurgusunun paradoksal yapısı ve kısır döngüsüyle hızla mekanikleşen modern dünyada makineleşen insanı ele alan Üçüncü Polis, kısa sürede kültleşmiş bir
çağdaş klasik.
"Hakiki bir mizah duygusuna sahip, gerçek bir yazar."
"Flann O'Brien'ın eserlerini yeterince takdir etmezsek büyük adamları hak etmeyen aptallarız demektir. Flann O'Brien çok büyük bir adam."
Anthony Burgess