Hayatın benden aldıklarını unutabilmek ve daha fazlasını benden alamasın diye usulca, usulünce ama usumu kaybederek sokuluverdim şiirin merhametine.
Ama şiir de hayat gibiymiş. Her şiir beni suçluyor gibi. Her şiirde kendimi bulmak yerine kendimi kaybettiğimi fark ettim. Yazdıkça sözcüklerin günah keçisi gibi hissediyorum kendimi.
Suçlayan, suratsız, karamsar, umutsuz ve kimsenin sahiplenmek istemediği tüm kelimeler, şiirlerime üşüşmüş ve üşüşmekte. Oysa ‘umut' tazelemek için bulaşmıştım bu işe. Ama olmadı. Bu yüzden sitemliyim şiire.
Söyle bana, dar olan kelime dağarcığım. Öğrenmek istiyorum.
Ne kadar keçiyim?
Ve siz ne kadar Yahudisiniz?
Hayatın benden aldıklarını unutabilmek ve daha fazlasını benden alamasın diye usulca, usulünce ama usumu kaybederek sokuluverdim şiirin merhametine.
Ama şiir de hayat gibiymiş. Her şiir beni suçluyor gibi. Her şiirde kendimi bulmak yerine kendimi kaybettiğimi fark ettim. Yazdıkça sözcüklerin günah keçisi gibi hissediyorum kendimi.
Suçlayan, suratsız, karamsar, umutsuz ve kimsenin sahiplenmek istemediği tüm kelimeler, şiirlerime üşüşmüş ve üşüşmekte. Oysa ‘umut' tazelemek için bulaşmıştım bu işe. Ama olmadı. Bu yüzden sitemliyim şiire.
Söyle bana, dar olan kelime dağarcığım. Öğrenmek istiyorum.
Ne kadar keçiyim?
Ve siz ne kadar Yahudisiniz?