“Cemal Amca Veli vuruldu” dedi. Cemal sigarasından derin bir nefes daha alıp dumanıyla başının üzerinde ince bir bulut meydana getirdikten sonra eliyle “gidin” der gibi bir işaret yaptı. Misafirler kapıdan çıkarken o güne kadar hissetmediği bir acı gelip göğsüne oturdu. Dudakları titredi, yüzünün zayıf etleri oynadı. Zavallı adam iki elini göbeğinin üzerinde birleştirip öne doğru eğildi, zar zor duyulur bir sesle; “Yavrummm!” diye sızlandı. Kulaklarında derin bir uğultu duydu, nemli gözleri karardı, yan tarafına doğru devrildi…”
Bu topraklarda faşizm, resmi ve sivil güçleriyle, daha iyi bir dünya isteyenlerin üzerinde baskı ve zulmü hiç eksik etmedi. Ne kadar kararttı ise dünyalarını onlar o kadar aydınlandı. Anaların, babaların yüreklerini dağladı, birer parçalarını söktü aldı, ama ne evlatları, ne de ailelerini yıldıramadı,. Her şeye rağmen direnenler vardı ve hep var olacaklar…
“Cemal Amca Veli vuruldu” dedi. Cemal sigarasından derin bir nefes daha alıp dumanıyla başının üzerinde ince bir bulut meydana getirdikten sonra eliyle “gidin” der gibi bir işaret yaptı. Misafirler kapıdan çıkarken o güne kadar hissetmediği bir acı gelip göğsüne oturdu. Dudakları titredi, yüzünün zayıf etleri oynadı. Zavallı adam iki elini göbeğinin üzerinde birleştirip öne doğru eğildi, zar zor duyulur bir sesle; “Yavrummm!” diye sızlandı. Kulaklarında derin bir uğultu duydu, nemli gözleri karardı, yan tarafına doğru devrildi…”
Bu topraklarda faşizm, resmi ve sivil güçleriyle, daha iyi bir dünya isteyenlerin üzerinde baskı ve zulmü hiç eksik etmedi. Ne kadar kararttı ise dünyalarını onlar o kadar aydınlandı. Anaların, babaların yüreklerini dağladı, birer parçalarını söktü aldı, ama ne evlatları, ne de ailelerini yıldıramadı,. Her şeye rağmen direnenler vardı ve hep var olacaklar…