“Elinizdeki bu kitap aslında bir yolculuk niteliğinde. Benimle birlikte kuzeyden güneye, küçücük köylerden koskocaman şehirlere kadar İtalya'nın her köşesinde, dağların gölgesinde, denizlerin ve ırmakların kıyısında, zaman içinde unutulma tehlikesi olan lezzetleri araştırmak, tatmak ve belgelemek üzere gezeceksiniz.
Aslında her ekmeğin ardında bir hikâye yatar. Bu hikâyeler bize çok uzaklarda kaldığını sandığımız geçmişi, gelenekleri, görenekleri anlatırlar.
Benim yolculuğumun amacı, tadına baktığımız her ekmeğe ait aile anılarını, hikâyelerini anlatmak ve belgelemek. Bu süreç boyunca İtalya'da birbirinden güzel insanlarla tanıştım; onlara benimle ekmeklerini bölüştükleri ve hayatlarının birer parçasını cömertçe hediye ettikleri için çok teşekkür ederim. Çünkü bir parça ekmek öyle kolay kolay herkese verilmez.”
“Elinizdeki bu kitap aslında bir yolculuk niteliğinde. Benimle birlikte kuzeyden güneye, küçücük köylerden koskocaman şehirlere kadar İtalya'nın her köşesinde, dağların gölgesinde, denizlerin ve ırmakların kıyısında, zaman içinde unutulma tehlikesi olan lezzetleri araştırmak, tatmak ve belgelemek üzere gezeceksiniz.
Aslında her ekmeğin ardında bir hikâye yatar. Bu hikâyeler bize çok uzaklarda kaldığını sandığımız geçmişi, gelenekleri, görenekleri anlatırlar.
Benim yolculuğumun amacı, tadına baktığımız her ekmeğe ait aile anılarını, hikâyelerini anlatmak ve belgelemek. Bu süreç boyunca İtalya'da birbirinden güzel insanlarla tanıştım; onlara benimle ekmeklerini bölüştükleri ve hayatlarının birer parçasını cömertçe hediye ettikleri için çok teşekkür ederim. Çünkü bir parça ekmek öyle kolay kolay herkese verilmez.”
