Kitap Türkçe ve İngilizce iki bölümden oluşmaktadır. Urlalı ya da Urla'yı tanıyan okuyuculardan pek çoğunun kitabın adını şaşkınlıkla karşıladığını ve “Urla'nın kalesi mi varmış?” diye mırıldandığını sanıyoruz. Bu tepki son derece doğaldır. Çünkü Urla'da bu isimle bilinen bir kale yoktur. “Öyleyse bu adlandırma nereden çıktı?” dediğinizi duyar gibiyiz. Buna cevabımız şudur: bilinen yoktur ama bilinmeyen, diğer bir ifadeyle halkın belleğine girmemiş böyle bir kale vardır. Bu çalışmanın konusu işte bu meçhul kalmış kalenin tanıtılması, daha doğrusu yeniden tanıtılmasıdır.
Kitap Türkçe ve İngilizce iki bölümden oluşmaktadır. Urlalı ya da Urla'yı tanıyan okuyuculardan pek çoğunun kitabın adını şaşkınlıkla karşıladığını ve “Urla'nın kalesi mi varmış?” diye mırıldandığını sanıyoruz. Bu tepki son derece doğaldır. Çünkü Urla'da bu isimle bilinen bir kale yoktur. “Öyleyse bu adlandırma nereden çıktı?” dediğinizi duyar gibiyiz. Buna cevabımız şudur: bilinen yoktur ama bilinmeyen, diğer bir ifadeyle halkın belleğine girmemiş böyle bir kale vardır. Bu çalışmanın konusu işte bu meçhul kalmış kalenin tanıtılması, daha doğrusu yeniden tanıtılmasıdır.