“Veysel Karani Hz. Peygamberi görmeden O'na inanan ve annesine itaatin sembolü olan bir din büyüğüdür. Kendini irşad edeni görmeden irşad makamına ulaşandır. Bundan dolayı bazı tarikatlarda “üveysilik” bir meşrep haline gelmiştir. Bu öyle bir bağlılıktır ki Peygamberin kutlu hırkasına bürünme saadetine götürür insanı. Bu da Hz. Peygamber'in insani özelliklerine bürünme hali, onun ahlakıyla ahlaklanma durumudur. Hallac ise, Allah yolunda sulukunu tamamlamış ve son noktaya gelmişliği ifade eder. Bu nokta delilikle veliliğin karıştırıldığı bir noktadır. Ve bu nokta sevgili için candan da vazgeçmenin noktasıdır. Çünkü en çok sevilenden vazgeçmedikçe olgun bir iman ortaya çıkmaz.”
“Veysel Karani Hz. Peygamberi görmeden O'na inanan ve annesine itaatin sembolü olan bir din büyüğüdür. Kendini irşad edeni görmeden irşad makamına ulaşandır. Bundan dolayı bazı tarikatlarda “üveysilik” bir meşrep haline gelmiştir. Bu öyle bir bağlılıktır ki Peygamberin kutlu hırkasına bürünme saadetine götürür insanı. Bu da Hz. Peygamber'in insani özelliklerine bürünme hali, onun ahlakıyla ahlaklanma durumudur. Hallac ise, Allah yolunda sulukunu tamamlamış ve son noktaya gelmişliği ifade eder. Bu nokta delilikle veliliğin karıştırıldığı bir noktadır. Ve bu nokta sevgili için candan da vazgeçmenin noktasıdır. Çünkü en çok sevilenden vazgeçmedikçe olgun bir iman ortaya çıkmaz.”