Bin Yapraklı Lotus ve İçimizdeki Şato adlı öykü kitaplarından sonra İblisname adlı romanıyla tanınan, günümüz edebiyatının kendi dünyasını kurmuş yazarlarından İnan Çetin, yeni romanı Uzun Bir Ömür İçin Uzun Bir Elbise'de Türkiye'nin çok uzak olmayan bir tarihine, 1940'ların İstanbul'una götürüyor okuru.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Haliç kıyısındaki Balat semtinde, müzisyen bir Türk genciyle Musevi bir kız arasındaki ilişki, nişanlılıktan evliliğe doğru giderken hızla dramatik bir öyküye dönüşüyor. Lina ile Fuat, dünya savaşırken kendi savaşlarını veriyor, farkında olmadan da birbirleriyle savaşıyorlar. Saklı duygular, gizli düşünceler, karşı hamleler, kıskançlıklar, kederler ve kadere teslimiyetler arasında aşkın gelgitleri yaşanıyor.
İnan Çetin, toplumsal ve tarihsel bir çerçevenin içine metaforlu, simgeli, muammalı ve aslında “felçli” bir aşkın manzarasını ustalıkla yerleştiriyor.
Bin Yapraklı Lotus ve İçimizdeki Şato adlı öykü kitaplarından sonra İblisname adlı romanıyla tanınan, günümüz edebiyatının kendi dünyasını kurmuş yazarlarından İnan Çetin, yeni romanı Uzun Bir Ömür İçin Uzun Bir Elbise'de Türkiye'nin çok uzak olmayan bir tarihine, 1940'ların İstanbul'una götürüyor okuru.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, Haliç kıyısındaki Balat semtinde, müzisyen bir Türk genciyle Musevi bir kız arasındaki ilişki, nişanlılıktan evliliğe doğru giderken hızla dramatik bir öyküye dönüşüyor. Lina ile Fuat, dünya savaşırken kendi savaşlarını veriyor, farkında olmadan da birbirleriyle savaşıyorlar. Saklı duygular, gizli düşünceler, karşı hamleler, kıskançlıklar, kederler ve kadere teslimiyetler arasında aşkın gelgitleri yaşanıyor.
İnan Çetin, toplumsal ve tarihsel bir çerçevenin içine metaforlu, simgeli, muammalı ve aslında “felçli” bir aşkın manzarasını ustalıkla yerleştiriyor.