Vahdet-i vücûd, İbnü'l-Arabî tarafından sistematik hale getirilen ve kendisinden sonra başta Fusûsu'l-Hikem şarihleri olmak üzere, pek çok sûfi-müellifin tasavvufla ilgili görüşlerinin merkezini oluşturan bir “varlık” tasavvurudur. İbnü'l-Arabî ve SadreddinKonevî'nin Tanrı-âlem irtibatını açıklamayı hedef alan, varlık, insan ve âlem görüşleri bu temel kavram ekseninde tahlil edilebilir.
Büyük şair-sûfi Abdurrahman Câmi, Konevî'nin ifadeleri olmadan vahdet-i vücûdu anlamanın mümkün olmadığından söz eder. İşte Konevî bu küçük eserinde vahdet-i vücûd ve bununla ilgili en önemli meseleleri ele alıp, vahdet-i vücûd'un dayandığı esasları veciz bir üslupla ortaya koymaktadır.
- Ekrem Demirli
Vahdet-i vücûd, İbnü'l-Arabî tarafından sistematik hale getirilen ve kendisinden sonra başta Fusûsu'l-Hikem şarihleri olmak üzere, pek çok sûfi-müellifin tasavvufla ilgili görüşlerinin merkezini oluşturan bir “varlık” tasavvurudur. İbnü'l-Arabî ve SadreddinKonevî'nin Tanrı-âlem irtibatını açıklamayı hedef alan, varlık, insan ve âlem görüşleri bu temel kavram ekseninde tahlil edilebilir.
Büyük şair-sûfi Abdurrahman Câmi, Konevî'nin ifadeleri olmadan vahdet-i vücûdu anlamanın mümkün olmadığından söz eder. İşte Konevî bu küçük eserinde vahdet-i vücûd ve bununla ilgili en önemli meseleleri ele alıp, vahdet-i vücûd'un dayandığı esasları veciz bir üslupla ortaya koymaktadır.
- Ekrem Demirli