Alman bilim kurgu yazarı, bilim insanı ve filozofudur.
Alman bilim kurgunun babası olarak kabul edilir. İlk yayınlandığı bilim kurgu öyküsü 1871’de yazdığı 2371’de yaşamı tasvir eden Bis zum Nullpunkt des Seins ( Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar ) idi. 1897 tarihli Auf zwei Planeten adlı romanla adını duyurdu.
“Seni anlıyorum, anlıyorum Oxygen, diye düşündü, sadece topluma değil dünyaya da elveda deyişini. Tahmin ediyorum, doğanın güçleri üzerindeki etkini kendini onlardan kurtarmak için kullandın. Varoluşun sıfır noktasına gitmek istiyordun ve kendince bu görevin üstesinden geldin. Kendini kozmosun büyük kuşağından, yer çekiminden kurtardın, serbestçe uçuyorsun, hiçbir şey tarafından çekilmeden, hiçbir şey tarafından yönlendirilmeden, mutlak bağımsızlıkla, gerçekten gönüllü ve geri dönüşü olmayan bir sürgündesin. Evrene sürgün! Ve yine de özgürlüğü yakalayabilmiş değilsin! Ölüyorsun ve dolayısıyla özgürlüğünü yaşayamıyorsun! Ve gerçekte varoluşun büyük birliğinden de kopabilmiş değilsin!”
Alman bilim kurgu yazarı, bilim insanı ve filozofudur.
Alman bilim kurgunun babası olarak kabul edilir. İlk yayınlandığı bilim kurgu öyküsü 1871’de yazdığı 2371’de yaşamı tasvir eden Bis zum Nullpunkt des Seins ( Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar ) idi. 1897 tarihli Auf zwei Planeten adlı romanla adını duyurdu.
“Seni anlıyorum, anlıyorum Oxygen, diye düşündü, sadece topluma değil dünyaya da elveda deyişini. Tahmin ediyorum, doğanın güçleri üzerindeki etkini kendini onlardan kurtarmak için kullandın. Varoluşun sıfır noktasına gitmek istiyordun ve kendince bu görevin üstesinden geldin. Kendini kozmosun büyük kuşağından, yer çekiminden kurtardın, serbestçe uçuyorsun, hiçbir şey tarafından çekilmeden, hiçbir şey tarafından yönlendirilmeden, mutlak bağımsızlıkla, gerçekten gönüllü ve geri dönüşü olmayan bir sürgündesin. Evrene sürgün! Ve yine de özgürlüğü yakalayabilmiş değilsin! Ölüyorsun ve dolayısıyla özgürlüğünü yaşayamıyorsun! Ve gerçekte varoluşun büyük birliğinden de kopabilmiş değilsin!”