İkinci El
Türkiye’de de iktidar ve muhalefet arasındaki öfkeli ve kavgalı yıllar devam ediyor. Öymen o yıllardaki olayları 20’li yaşlarında bir gazeteci olarak izliyor. O arada evleniyor, askere gidiyor ama gündemdeki olayları izlemeye ara vermiyor... Adnan Menderes’li, İsmet İnönü’lü, Celal Bayar’lı iç siyaset olaylarını... Şah’lı-Süreyya’lı, Faysal’lı dış olayları... Futbolda Macar Milli Takımı’nı yenişimizi... Ve Macar ihtilali, Irak ihtilali gibi dünyayı sarsan olayları... Ama tabii, kitapta anlatılanların en önemlisi, Türkiye’yi sarsan bir olay: “27 Mayıs İhtilali.”
Öymen, bu kitaba yazdığı önsözde, 27 Mayıs’la ilgili tartışmaların, uzun yıllar boyunca Yassıada kararlarının etkisi altında kaldığını belirterek şöyle diyor: “Bugün rahmetle andığımız Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’a uygulanan idam cezalarına gösterilen haklı tepkiler, o iki döneme de objektif bir şekilde bakmayı büsbütün güçleştirmiştir. Şimdi sanıyorum, 27 Mayıs 1960’tan yarım yüzyıldan fazla zaman geçtikten sonra, o günün öncesini de, sonrasını da daha soğukkanlı ve objektif ölçülerle değerlendirmek mümkündür... Aynı zamanda gereklidir de... 27 Mayıs 1960 gününden sonraki dönem gibi, o günden önceki dönemde de neler olduğu, bugünkü nesiller tarafından iyi bilinmelidir.”
İkinci El
Türkiye’de de iktidar ve muhalefet arasındaki öfkeli ve kavgalı yıllar devam ediyor. Öymen o yıllardaki olayları 20’li yaşlarında bir gazeteci olarak izliyor. O arada evleniyor, askere gidiyor ama gündemdeki olayları izlemeye ara vermiyor... Adnan Menderes’li, İsmet İnönü’lü, Celal Bayar’lı iç siyaset olaylarını... Şah’lı-Süreyya’lı, Faysal’lı dış olayları... Futbolda Macar Milli Takımı’nı yenişimizi... Ve Macar ihtilali, Irak ihtilali gibi dünyayı sarsan olayları... Ama tabii, kitapta anlatılanların en önemlisi, Türkiye’yi sarsan bir olay: “27 Mayıs İhtilali.”
Öymen, bu kitaba yazdığı önsözde, 27 Mayıs’la ilgili tartışmaların, uzun yıllar boyunca Yassıada kararlarının etkisi altında kaldığını belirterek şöyle diyor: “Bugün rahmetle andığımız Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’a uygulanan idam cezalarına gösterilen haklı tepkiler, o iki döneme de objektif bir şekilde bakmayı büsbütün güçleştirmiştir. Şimdi sanıyorum, 27 Mayıs 1960’tan yarım yüzyıldan fazla zaman geçtikten sonra, o günün öncesini de, sonrasını da daha soğukkanlı ve objektif ölçülerle değerlendirmek mümkündür... Aynı zamanda gereklidir de... 27 Mayıs 1960 gününden sonraki dönem gibi, o günden önceki dönemde de neler olduğu, bugünkü nesiller tarafından iyi bilinmelidir.”