"Evvel zaman içinde kalbur saman içinde…" diye başlayıp, sonu hep mutlu biten masalların üzerinden hayli zaman geçti. Dün komşunun küçük peri kızını dizimin dibine oturtup, masal anlatmaya yırtınırken daha iyi anladım bunu. Masal dediğin şey bir "uydurma" müessesi olduğundan, aklı çağın ardına takılıp giden bu yeni nesil pek yemiyor artık bu masalları. Zannımca bu ipe sapa gelmez masallarla bolca uyutulan, "Keloğlan'ın Tokmağı"nı okuyup evdeki merdaneyi kaptığın gibi mahalle çocuklarının kafasını yaran, tek geri zekalı nesil bizdik. Zaten o masal kahramanlarının birçoğu, bugün pek de mutlu sonla biten bir hayat yaşamıyorlar. Ben, akıbetlerini merak edenler için, hepsini sordum soruşturdum, gittim gördüm; Kırmızı başlıklı kız, kurt'dan kurtulup kocaya kaçtığından beri 6 çocuk yapmış, Şengüller Apartmanında gündelik tutuyor. Kocası Peter Pan masaldan iyi kötü emekli olmuş, keyifle uçtuğu günler aklına geldikçe; artık çareyi ispirtoyla uçmakta bulmuş. Pinokyo, Gepetto babasını toprağa vermiş, babadan kalan marangozda zar zor idare ediyor garibim. Hansel'le Gretel, Sağ'ı Sol'u karıştırıp ormanda kayboldukları (!) günden beri hala bir haber alınamamış. Söylentiler, çakalların bu çocukları da parçaladığı yönünde. Alice ise, çirkefliği tavan yapmış, Harikalar Diyarı'nı birbirine katan bir yosma olmuş, gece gündüz karakol arşınlıyormuş. Pembe Panter, renginin ahengine kapılıp kuyruğunu(!) kestirmiş "Off yavrum!" türünde bir dişi olaraktan Tarlabaşı civarı iş tutmakta. Rapunzel kızımız kulesinde, ahenkle dans eden saçlarıyla hala talibini bekliyor. Eğer yazmaktan vakit bulursam bir koşu gidip tırmanmaya niyetliyim. Uyuyan Güzel, uyumadan evvel yalancı çoban'dan aldığı Çin malı çalar saati kurup, kafayı yastığa gömdüğünden beri 135 yıl geçmiş. Ama saatte hala bir "tık" yokmuş.
Sindrella desen, sol tek ayakkabıyı giyip kraliçe olunca hatunu kesmemiş, 235'inci tek tane ayakkabının siparişini dün internetten vermiş. Bütün gün sarayda keklik gibi sekiyormuş. Ama gözünün önünde başkalarının yüksek topukları fırdöndükçe, site site dolanıp indirim kovalıyormuş haspam(..) Aynanın karşısındasın şimdi. Bak bana, Göstereyim sana gözlerinin göremeyeceklerini!
"Evvel zaman içinde kalbur saman içinde…" diye başlayıp, sonu hep mutlu biten masalların üzerinden hayli zaman geçti. Dün komşunun küçük peri kızını dizimin dibine oturtup, masal anlatmaya yırtınırken daha iyi anladım bunu. Masal dediğin şey bir "uydurma" müessesi olduğundan, aklı çağın ardına takılıp giden bu yeni nesil pek yemiyor artık bu masalları. Zannımca bu ipe sapa gelmez masallarla bolca uyutulan, "Keloğlan'ın Tokmağı"nı okuyup evdeki merdaneyi kaptığın gibi mahalle çocuklarının kafasını yaran, tek geri zekalı nesil bizdik. Zaten o masal kahramanlarının birçoğu, bugün pek de mutlu sonla biten bir hayat yaşamıyorlar. Ben, akıbetlerini merak edenler için, hepsini sordum soruşturdum, gittim gördüm; Kırmızı başlıklı kız, kurt'dan kurtulup kocaya kaçtığından beri 6 çocuk yapmış, Şengüller Apartmanında gündelik tutuyor. Kocası Peter Pan masaldan iyi kötü emekli olmuş, keyifle uçtuğu günler aklına geldikçe; artık çareyi ispirtoyla uçmakta bulmuş. Pinokyo, Gepetto babasını toprağa vermiş, babadan kalan marangozda zar zor idare ediyor garibim. Hansel'le Gretel, Sağ'ı Sol'u karıştırıp ormanda kayboldukları (!) günden beri hala bir haber alınamamış. Söylentiler, çakalların bu çocukları da parçaladığı yönünde. Alice ise, çirkefliği tavan yapmış, Harikalar Diyarı'nı birbirine katan bir yosma olmuş, gece gündüz karakol arşınlıyormuş. Pembe Panter, renginin ahengine kapılıp kuyruğunu(!) kestirmiş "Off yavrum!" türünde bir dişi olaraktan Tarlabaşı civarı iş tutmakta. Rapunzel kızımız kulesinde, ahenkle dans eden saçlarıyla hala talibini bekliyor. Eğer yazmaktan vakit bulursam bir koşu gidip tırmanmaya niyetliyim. Uyuyan Güzel, uyumadan evvel yalancı çoban'dan aldığı Çin malı çalar saati kurup, kafayı yastığa gömdüğünden beri 135 yıl geçmiş. Ama saatte hala bir "tık" yokmuş.
Sindrella desen, sol tek ayakkabıyı giyip kraliçe olunca hatunu kesmemiş, 235'inci tek tane ayakkabının siparişini dün internetten vermiş. Bütün gün sarayda keklik gibi sekiyormuş. Ama gözünün önünde başkalarının yüksek topukları fırdöndükçe, site site dolanıp indirim kovalıyormuş haspam(..) Aynanın karşısındasın şimdi. Bak bana, Göstereyim sana gözlerinin göremeyeceklerini!