Vejetaryen Külkedisi - Büyüklere Gerçekçi Bir Masal

Stok Kodu:
9786055513252
Boyut:
20.00x22.50
Sayfa Sayısı:
72
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2017-11
Çeviren:
Zekine Sanchez Veiga
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
La Cenicienta Que No Queria ComeR Perdices
9786055513252
536872
Vejetaryen Külkedisi -  Büyüklere Gerçekçi Bir Masal
Vejetaryen Külkedisi - Büyüklere Gerçekçi Bir Masal
25.00

“son kez/ sevdaya tutulduğumda/öldürdüm adamı/ama bu eski bir yüzyılda/ başka bir ülkede/ daha sıcak bir iklimdeydi/ ve ölüm kanıtladı onun/gelip geçici bir yabancı olduğunu/ diğerleri gibi”

- Alice Walker (feminist-insan hakları aktivisti)

Arzularımızı yöneten kötü kalpli periler, hayatımızda “bir varmış, bir yokmuş” diyerek uydurulan oyunun kahramanlarıdır ve kulaktan kulağa fısıltı ile bu oyuna dahil etmek isterler bizi. Nunila, yani kitabın hikâyecisi, mealen diyor ki; iflah olmaz bir romantik olup hayatımın önemli bir kısmında bekledim, âşık olacağım adamı. Tıpkı masallardaki gibi; evlenip, mutlu olup ve sürekli keklik yiyerek…

İşte, kadınlara fısıldanan mutluluk tablosu: ayağımızı sıkan ayakkabılar… Bedenimizi saran elbiseler…

Ve “Yeter” perisi ile tanışıyoruz.

Ve annemize not bırakarak: “Bir zamanlar özgür kadınlar varmış ve keklikler özgürce uçarlarmış…”Ve anlıyoruz ki; “prensleri terk etmek o kadar zordur ki, bazen onları bırakabilmek için iki veya üç prens daha eskitmek gerekir”

“son kez/ sevdaya tutulduğumda/öldürdüm adamı/ama bu eski bir yüzyılda/ başka bir ülkede/ daha sıcak bir iklimdeydi/ ve ölüm kanıtladı onun/gelip geçici bir yabancı olduğunu/ diğerleri gibi”

- Alice Walker (feminist-insan hakları aktivisti)

Arzularımızı yöneten kötü kalpli periler, hayatımızda “bir varmış, bir yokmuş” diyerek uydurulan oyunun kahramanlarıdır ve kulaktan kulağa fısıltı ile bu oyuna dahil etmek isterler bizi. Nunila, yani kitabın hikâyecisi, mealen diyor ki; iflah olmaz bir romantik olup hayatımın önemli bir kısmında bekledim, âşık olacağım adamı. Tıpkı masallardaki gibi; evlenip, mutlu olup ve sürekli keklik yiyerek…

İşte, kadınlara fısıldanan mutluluk tablosu: ayağımızı sıkan ayakkabılar… Bedenimizi saran elbiseler…

Ve “Yeter” perisi ile tanışıyoruz.

Ve annemize not bırakarak: “Bir zamanlar özgür kadınlar varmış ve keklikler özgürce uçarlarmış…”Ve anlıyoruz ki; “prensleri terk etmek o kadar zordur ki, bazen onları bırakabilmek için iki veya üç prens daha eskitmek gerekir”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat