Erdemin dört ismiyle kendi hemşerileri tarafından onurlandırılan Virata'nın öyküsüdür bu. Ancak adı ne Fatihler Kronikleri'nde ne de Bilgeler Kitabı'nda geçmektedir. Anıları insanların hafızalarında yer almakta.
Yüce Buda bilgeliğinin ışığıyla hizmetkarlarını doldurmak için yeryüzüne gelmeden önceki günlerde, Birwagha topraklarında kralın tebaası olarak Rajputana'da Virata adında asil ve düzgün bir adam yaşardı. Aynı zamanda onu Kılıcın Işığı diye de çağırırlardı çünkü büyük bir savaşçıydı, herkesten daha cesurdu ve asla hedefini ıskalamayan, mızrağı asla şaşmayan ve kılıç tutan kolu bir yıldırım gibi kuvvetli olan büyük bir avcıydı.
Sakin bir yüzü vardı ve gözlerini diğer insanların bakışlarından asla kaçırmazdı. Öfkeyle asla yumruğunu sıkmaz, sesini asla yükseltmezdi. Kralın sadık bir hizmetkarıydı, kendi köleleri de ona büyük bir saygıyla hizmet ederdi çünkü Beş Nehir Ülkesi'nde yaşayanlar içinde adalet konusunda en önde gelen insandı. Evinin önünden geçerken din adamları yerlere eğilir ve onu gören çocuklar onun parlak gözlerine gülümseyerek bakardı.
Erdemin dört ismiyle kendi hemşerileri tarafından onurlandırılan Virata'nın öyküsüdür bu. Ancak adı ne Fatihler Kronikleri'nde ne de Bilgeler Kitabı'nda geçmektedir. Anıları insanların hafızalarında yer almakta.
Yüce Buda bilgeliğinin ışığıyla hizmetkarlarını doldurmak için yeryüzüne gelmeden önceki günlerde, Birwagha topraklarında kralın tebaası olarak Rajputana'da Virata adında asil ve düzgün bir adam yaşardı. Aynı zamanda onu Kılıcın Işığı diye de çağırırlardı çünkü büyük bir savaşçıydı, herkesten daha cesurdu ve asla hedefini ıskalamayan, mızrağı asla şaşmayan ve kılıç tutan kolu bir yıldırım gibi kuvvetli olan büyük bir avcıydı.
Sakin bir yüzü vardı ve gözlerini diğer insanların bakışlarından asla kaçırmazdı. Öfkeyle asla yumruğunu sıkmaz, sesini asla yükseltmezdi. Kralın sadık bir hizmetkarıydı, kendi köleleri de ona büyük bir saygıyla hizmet ederdi çünkü Beş Nehir Ülkesi'nde yaşayanlar içinde adalet konusunda en önde gelen insandı. Evinin önünden geçerken din adamları yerlere eğilir ve onu gören çocuklar onun parlak gözlerine gülümseyerek bakardı.