Anne; insanın yaşamı boyunca en çok sevdiği, ama bir o kadar da üzdüğü, cennetin ayaklarının altına serildiği o yüce varlık... Ne doldurabilir ki yerini? Babam yanımda olsaydı o bile dolduramazdı diye düşündüm. Ama olsaydı, ah bir olsaydı, başımı şu soğuk cama değil de omzuna yaslayabilseydim...“Ruhum bedenime sığmıyor baba, bedenim de bu otobüsün içine. Neredesin baba, neden yanımda değilsin?! Hiç değilse annem giderken yanımda sen olsaydın!..” Yol boyunca ne yolcuların ne de muavinin sesini duydum. Kulaklarımda ölümün uğultusu, yüreğimde tarifi imkansız bir sızı, gözlerimde melek annemin güzel yüzünün hayaliyle kilometreleri geride bıraktım. Yollar bile utandı, bu denli zor kat edildiği için kendinden…" Ve ben yokluğunun elini öpeceğim artık, İçim buruk tüm bayramlarda..."
Anne; insanın yaşamı boyunca en çok sevdiği, ama bir o kadar da üzdüğü, cennetin ayaklarının altına serildiği o yüce varlık... Ne doldurabilir ki yerini? Babam yanımda olsaydı o bile dolduramazdı diye düşündüm. Ama olsaydı, ah bir olsaydı, başımı şu soğuk cama değil de omzuna yaslayabilseydim...“Ruhum bedenime sığmıyor baba, bedenim de bu otobüsün içine. Neredesin baba, neden yanımda değilsin?! Hiç değilse annem giderken yanımda sen olsaydın!..” Yol boyunca ne yolcuların ne de muavinin sesini duydum. Kulaklarımda ölümün uğultusu, yüreğimde tarifi imkansız bir sızı, gözlerimde melek annemin güzel yüzünün hayaliyle kilometreleri geride bıraktım. Yollar bile utandı, bu denli zor kat edildiği için kendinden…" Ve ben yokluğunun elini öpeceğim artık, İçim buruk tüm bayramlarda..."