Yargısal Anlayışlar Işığında Eşler Arasında Mal Rejimleri (Ciltli)

Stok Kodu:
9786051466231
Boyut:
16.50x24.50
Sayfa Sayısı:
689
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-05
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
9786051466231
464247
Yargısal Anlayışlar Işığında Eşler Arasında Mal Rejimleri (Ciltli)
Yargısal Anlayışlar Işığında Eşler Arasında Mal Rejimleri (Ciltli)
95.00

Bu eser, mal rejimleri alanında on yılı aşkın Yargıtay ve uzunca bir süre Türkiye Adalet Akademisi tecrübesinin okuyucu ile paylaşılması amacıyla hazırlanmıştır. Gerçekten, önceleri işbölümünde mal rejimi davalarının temyiz incelemesinin yapıldığı 2. Hukuk Dairesin'de Tetkik Hakimi olarak çalışmakta iken, konunun Yargıtay işbölümünde 8. Hukuk Dairesine intikal etmesi ile de, Hukuk Genel Kurulu Tetkik Hakimliğimiz sırasında mal rejimi davalarına ilişkin dosyalar incelenmiştir. Ayrıca uzun süre de Türkiye Adalet Akademisi'nde "Eşler Arasında Mal Rejimleri" adı ile Hakim Adaylarına ders olarak anlatılmıştır.

Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun kabulüyle, Türk Aile Hukukunda yeni bir rejim olarak "edinilmiş mallara katılma rejimi" eşler arasında yasal rejim olarak tercih edilmiştir. Önceki 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi (TKM), mal rejimleri yönünden özellikle çalışmayan kadını dezavantıjlı duruma düşürmekteydi. TKM'de kabul edilen yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejiminde, uygulamanın geliştirdiği katkı payı kavramı bir tarafa bırakılacak olursa, kadın bakımından adaletli bir sistem getirmemişti. Boşanma halinde, kocanın dışarıda kadının ev işlerinde çalıştığı düşünüldüğünde, ailede evlilikte rollerin paylaşılmasına rağmen kazançlar paylaşılmamaktaydı. Kazanılan tüm malvarlığının kocaya ait olduğu görülmekteydi . Saçını süpürge eden kadın salt parasını koca verdi diye evden bir paspas bile alamadan çıkmaktaydı. Bütün kadın yönündeki bu olumsuzlukları gidermek amacıyla yeni yasada edinilmiş mallara katılma rejimine yer verildi. Düzenlemenin ülkemizin bünyesine ne kadar uygun olduğunu hiç kuşkusuz zaman gösterecekti. Ancak, bilinen bir şey vardı ki, rejiminin uygulanması ve tasfiyesi oldukça karmaşıktı. İşte bu çalışmada yasada kabul edilen yeni rejim ve önceki evlilikler bakımından 743 S. Kanun zamanındaki gerek yasal gerekse seçimlik rejimler ile mal rejiminden kaynaklanan diğer uyuşmazlıklar ele alınmaktadır. Yasal rejimin karmaşık hali gözönünde bulundurularak, uygulamacılara yardımcı olmak bakımından yargısal anlayışlara ağırlık verilmiştir. Peşinen ifade etmek gerekir ki, özellikle uygulamacılardan gelen istekler doğrultusunda, bazı karar metinleri tamamen alınmıştır. Bunun nedeni kararın hangi olay üzerine verildiğinin anlaşılması bakımındandır. Yoksa böyle bir kaygının taşınmadığı hallerde kararın ilgili bölümünün alınması ile yetinilmiştir. Gerektiği yerlede öğretideki görüşlere yer verilmeye çalışılmış, ancak mümkün olduğu kadarı bilgilerin rafine olmasına dikkat edilmiştir.

Yargısal anlayışlardan yola çıkarak, mal rejiminin genel teorisi ortaya konulurken, başlangıçta Aile Mahkemesi emekçileriden gelen sorular ve yine mal rejimleri hukuku alanında sık karşılaşılan sorunlar hakkında elden geldiği kadar bilgi verilmeye çalışılmıştır.

Bu eser, mal rejimleri alanında on yılı aşkın Yargıtay ve uzunca bir süre Türkiye Adalet Akademisi tecrübesinin okuyucu ile paylaşılması amacıyla hazırlanmıştır. Gerçekten, önceleri işbölümünde mal rejimi davalarının temyiz incelemesinin yapıldığı 2. Hukuk Dairesin'de Tetkik Hakimi olarak çalışmakta iken, konunun Yargıtay işbölümünde 8. Hukuk Dairesine intikal etmesi ile de, Hukuk Genel Kurulu Tetkik Hakimliğimiz sırasında mal rejimi davalarına ilişkin dosyalar incelenmiştir. Ayrıca uzun süre de Türkiye Adalet Akademisi'nde "Eşler Arasında Mal Rejimleri" adı ile Hakim Adaylarına ders olarak anlatılmıştır.

Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun kabulüyle, Türk Aile Hukukunda yeni bir rejim olarak "edinilmiş mallara katılma rejimi" eşler arasında yasal rejim olarak tercih edilmiştir. Önceki 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi (TKM), mal rejimleri yönünden özellikle çalışmayan kadını dezavantıjlı duruma düşürmekteydi. TKM'de kabul edilen yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejiminde, uygulamanın geliştirdiği katkı payı kavramı bir tarafa bırakılacak olursa, kadın bakımından adaletli bir sistem getirmemişti. Boşanma halinde, kocanın dışarıda kadının ev işlerinde çalıştığı düşünüldüğünde, ailede evlilikte rollerin paylaşılmasına rağmen kazançlar paylaşılmamaktaydı. Kazanılan tüm malvarlığının kocaya ait olduğu görülmekteydi . Saçını süpürge eden kadın salt parasını koca verdi diye evden bir paspas bile alamadan çıkmaktaydı. Bütün kadın yönündeki bu olumsuzlukları gidermek amacıyla yeni yasada edinilmiş mallara katılma rejimine yer verildi. Düzenlemenin ülkemizin bünyesine ne kadar uygun olduğunu hiç kuşkusuz zaman gösterecekti. Ancak, bilinen bir şey vardı ki, rejiminin uygulanması ve tasfiyesi oldukça karmaşıktı. İşte bu çalışmada yasada kabul edilen yeni rejim ve önceki evlilikler bakımından 743 S. Kanun zamanındaki gerek yasal gerekse seçimlik rejimler ile mal rejiminden kaynaklanan diğer uyuşmazlıklar ele alınmaktadır. Yasal rejimin karmaşık hali gözönünde bulundurularak, uygulamacılara yardımcı olmak bakımından yargısal anlayışlara ağırlık verilmiştir. Peşinen ifade etmek gerekir ki, özellikle uygulamacılardan gelen istekler doğrultusunda, bazı karar metinleri tamamen alınmıştır. Bunun nedeni kararın hangi olay üzerine verildiğinin anlaşılması bakımındandır. Yoksa böyle bir kaygının taşınmadığı hallerde kararın ilgili bölümünün alınması ile yetinilmiştir. Gerektiği yerlede öğretideki görüşlere yer verilmeye çalışılmış, ancak mümkün olduğu kadarı bilgilerin rafine olmasına dikkat edilmiştir.

Yargısal anlayışlardan yola çıkarak, mal rejiminin genel teorisi ortaya konulurken, başlangıçta Aile Mahkemesi emekçileriden gelen sorular ve yine mal rejimleri hukuku alanında sık karşılaşılan sorunlar hakkında elden geldiği kadar bilgi verilmeye çalışılmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat