25 Ekim 1977: Roland Barthes 62 yıl süreyle birlikte yaşadığı, kendisi için iyi yürekliliği, soyluluğu, masumiyeti, yumuşaklığı simgeleyen annesini ("anneciğini") yitirir. Büyük bir çöküntüdür bu onun için. Yas Günlüğü: Yaşamında bir yol ayrımına gelmiştir artık. Annesinin ölümünün hemen ertesinde, 26 Ekim 1977'den 15 Eylül 1979'a kadar sürecek bir günlük tutmaya başlar. Bu dönemde Roland Barthes, Collêge de France'taki derslerini (Romanın Hazırlanışı, vb.) oluşturmakta, Proust hakkında konuşacağı konferansın metnini kaleme almakta, gazete ve dergilerde yazılar yayımlamakta, fotoğraf üstüne kitabını (Aydınlık Oda) yazmakta, bir roman tasarısının (Vita Nova) planını yapmaktadır. Her biri açıkça annesinin ölümünün etkilerini taşıyan bu önemli yapıtların ana kaynağında da "Yas Günlüğü"nün fişleri yer alır. "-Kadın bedenini tanımadınız siz! -Annemin bedenini tanıdım ben, o hastayken, sonra da ölüm döşeğinde." "[Statülerin birbirine karışması]: Aylarca annesi oldum ben onun. Sanki kızımı kaybetmişim gibi (bundan daha büyük acı olur mu? hiç düşünmemiştim doğrusu)."
25 Ekim 1977: Roland Barthes 62 yıl süreyle birlikte yaşadığı, kendisi için iyi yürekliliği, soyluluğu, masumiyeti, yumuşaklığı simgeleyen annesini ("anneciğini") yitirir. Büyük bir çöküntüdür bu onun için. Yas Günlüğü: Yaşamında bir yol ayrımına gelmiştir artık. Annesinin ölümünün hemen ertesinde, 26 Ekim 1977'den 15 Eylül 1979'a kadar sürecek bir günlük tutmaya başlar. Bu dönemde Roland Barthes, Collêge de France'taki derslerini (Romanın Hazırlanışı, vb.) oluşturmakta, Proust hakkında konuşacağı konferansın metnini kaleme almakta, gazete ve dergilerde yazılar yayımlamakta, fotoğraf üstüne kitabını (Aydınlık Oda) yazmakta, bir roman tasarısının (Vita Nova) planını yapmaktadır. Her biri açıkça annesinin ölümünün etkilerini taşıyan bu önemli yapıtların ana kaynağında da "Yas Günlüğü"nün fişleri yer alır. "-Kadın bedenini tanımadınız siz! -Annemin bedenini tanıdım ben, o hastayken, sonra da ölüm döşeğinde." "[Statülerin birbirine karışması]: Aylarca annesi oldum ben onun. Sanki kızımı kaybetmişim gibi (bundan daha büyük acı olur mu? hiç düşünmemiştim doğrusu)."