İkinci El
İslam düşüncesi, tasavvuf, felsefe ve kelam ekolleri diye anılan üçlü bir yapı üzerinde oturmaktadır. Bu akımlar arasındaki ilişkiler, bazen çeşitli sosyal ve siyasal nedenlerin de katkısıyla olumsuz görünümler kazanmış olsa bile, özellikle entelektüel düzeyde konular ve yöntemler arasında büyük ilişkiler ve yakınlıklar kendini gösterir.Bu anlamda her üç ekolün birbirleri için gerek yöntem ve gerekse malzeme sunmada ön açıcı ve besleyici bir işleve sahip olduğunu gözlemlemek mümkündür. Bu ekollerin ilişkilerinin nefis örnekleri, mensupları arasındaki diyaloglarda kendini gösterir. Bu bağlamda entelektüel tasavvufun en yetkin simalarından birisi olan Sadreddin Konevî ile İbn Sina‘nın başını çektiği İslam felsefe geleneğinin İşrakî tarzının temsilcisi Tûsî arasındaki mektuplaşmalardan oluşan bu eser, tasavvuf ve felsefe arasındaki ilişkileri ve özellikle bir sufinin felsefeyi nasıl tasavvur ettiğini, bilim ve düşünce ahlakının kusursuz örneğini teşkil eden bir üslupla ele almaktadır.
İkinci El
İslam düşüncesi, tasavvuf, felsefe ve kelam ekolleri diye anılan üçlü bir yapı üzerinde oturmaktadır. Bu akımlar arasındaki ilişkiler, bazen çeşitli sosyal ve siyasal nedenlerin de katkısıyla olumsuz görünümler kazanmış olsa bile, özellikle entelektüel düzeyde konular ve yöntemler arasında büyük ilişkiler ve yakınlıklar kendini gösterir.Bu anlamda her üç ekolün birbirleri için gerek yöntem ve gerekse malzeme sunmada ön açıcı ve besleyici bir işleve sahip olduğunu gözlemlemek mümkündür. Bu ekollerin ilişkilerinin nefis örnekleri, mensupları arasındaki diyaloglarda kendini gösterir. Bu bağlamda entelektüel tasavvufun en yetkin simalarından birisi olan Sadreddin Konevî ile İbn Sina‘nın başını çektiği İslam felsefe geleneğinin İşrakî tarzının temsilcisi Tûsî arasındaki mektuplaşmalardan oluşan bu eser, tasavvuf ve felsefe arasındaki ilişkileri ve özellikle bir sufinin felsefeyi nasıl tasavvur ettiğini, bilim ve düşünce ahlakının kusursuz örneğini teşkil eden bir üslupla ele almaktadır.