İstanbul'un ve İstanbulluların medar-ı iftiharı, İslâm dünyasının gözbebeği Mukaddes Emanetler asırlarca Osmanlı sultanlarının yüz akı, gerek asker gerek ahali her bir ferdin maneviyat kaynağı oldu. 2017 senesi de bu kudsî eşyanın Topkapı Sarayı'ndaki mümtaz mahalline ilk defa getirilişinin 500. yılı.
1517'de Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır'ın fethiyle Memlüklülerden devralınan Mukaddes Emanetler, gemilerle İstanbul'a gönderilmişti. Bu, aynı zamanda Osmanlı padişahlarının Müslümanların halifesi ve İstanbul'un da hilafet merkezi olduğunun bütün dünyaya ilânı demekti.
Yüzyıllardır Haremeyn-i Şerifeyn ile İstanbul'daki irtibat ve ünsiyet vesilemiz olan Mukaddes Emanetler hakkındaki dosya konumuz, Fatih Karaboğa tarafından kaleme alındı. Topkapı Sarayı Müze Başkanı Prof. Dr. M. Sabri Küçükaşçı da mevzuyla ilgili sorularımızı cevapladı.
Bu sayımızda, cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın seferler ve zaferlerle süslü Eylül günlerini Ahmet Sarbay hatırlatıyor. Ayrıca Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'le Türk-İslâm tarihinin ilk devirlerine dair bir sohbetimiz de yer alıyor. İlker Süleyman Doğan, “Sultan Murad'ın Yetimi” diye tarif ettiği Priştine'ye götürüyor bizleri. Geçmişe Dokunan Eller bölümündeyse, koleksiyoner Halûk Perk'le beraberiz.
Unutmadan söyleyelim; “gâh test, gâhî tebessüm” diyerek yeni bir bölüm daha başlatıyoruz bu ay: “Testgâh...” dileriz hoşunuza gider.
Bilvesile; 1400 yıldır izzet ve ikramla idrak ettiğimiz Kurban Bayramı'nızı tebrik ederiz. Gelecek sayımızda buluşmak üzere...
Âlemi kıldı müşerref yine îd-i adhâ
Kâ'be-i kûyuna yüzler sürecek günlerdir
(Rûhî-i Bağdâdî)
İstanbul'un ve İstanbulluların medar-ı iftiharı, İslâm dünyasının gözbebeği Mukaddes Emanetler asırlarca Osmanlı sultanlarının yüz akı, gerek asker gerek ahali her bir ferdin maneviyat kaynağı oldu. 2017 senesi de bu kudsî eşyanın Topkapı Sarayı'ndaki mümtaz mahalline ilk defa getirilişinin 500. yılı.
1517'de Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır'ın fethiyle Memlüklülerden devralınan Mukaddes Emanetler, gemilerle İstanbul'a gönderilmişti. Bu, aynı zamanda Osmanlı padişahlarının Müslümanların halifesi ve İstanbul'un da hilafet merkezi olduğunun bütün dünyaya ilânı demekti.
Yüzyıllardır Haremeyn-i Şerifeyn ile İstanbul'daki irtibat ve ünsiyet vesilemiz olan Mukaddes Emanetler hakkındaki dosya konumuz, Fatih Karaboğa tarafından kaleme alındı. Topkapı Sarayı Müze Başkanı Prof. Dr. M. Sabri Küçükaşçı da mevzuyla ilgili sorularımızı cevapladı.
Bu sayımızda, cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın seferler ve zaferlerle süslü Eylül günlerini Ahmet Sarbay hatırlatıyor. Ayrıca Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil'le Türk-İslâm tarihinin ilk devirlerine dair bir sohbetimiz de yer alıyor. İlker Süleyman Doğan, “Sultan Murad'ın Yetimi” diye tarif ettiği Priştine'ye götürüyor bizleri. Geçmişe Dokunan Eller bölümündeyse, koleksiyoner Halûk Perk'le beraberiz.
Unutmadan söyleyelim; “gâh test, gâhî tebessüm” diyerek yeni bir bölüm daha başlatıyoruz bu ay: “Testgâh...” dileriz hoşunuza gider.
Bilvesile; 1400 yıldır izzet ve ikramla idrak ettiğimiz Kurban Bayramı'nızı tebrik ederiz. Gelecek sayımızda buluşmak üzere...
Âlemi kıldı müşerref yine îd-i adhâ
Kâ'be-i kûyuna yüzler sürecek günlerdir
(Rûhî-i Bağdâdî)