Kitabın ilk iki bölümü, kapitalist küreselleşmenin saldırısı altındaki dünyadan ve Türkiye'den karelerle neo-liberalizmin toplumsal ve kültürel yaşamı sürüklediği yıkımın bir dökümünü yapıyor. Farklı makaleler, böylece mafya ve uyuşturucu ticaretinden postmodernist körleşmeye, kadınların "YDD" koşullarındaki yoksullaşma ve yoksunlaşmasından kültürel yıkıma, kırsalın çöküşünden kamusalın imhasına birbirinden bağımsız gibi görünen görüngüler arasındaki bağları okurun gözleri önüne seriyor. Ve insanlığın içine sürüklendiği cinnetin failine işaret ediyor: kapitalist küreselleşme. Üçüncü bölüm ise, ABD'nin Ortadoğu'da tesis etmeye çabaladığı "Pax Americana"nın çıkmazları, ve bölgedeki aktörlere özellikle de Kürtlere yüklemeyi hedeflediği yeni misyonun tehlikelerine dikkat çekerek bölgenin devrimci dinamiklerini değerlendiriyor. ABD Imperium'u karşısındaki teslimiyetçi post-modern siyasalara yönelik eleştirilere ağırlık veren dördüncü bölümün ardından, yazarlar, neo-liberalizme karşı yükselen küresel muhalefetin sınırlılık ve olanaklarını irdeliyor, topyekün bir direnişe çağrı çıkartıyorlar.
Kitabın ilk iki bölümü, kapitalist küreselleşmenin saldırısı altındaki dünyadan ve Türkiye'den karelerle neo-liberalizmin toplumsal ve kültürel yaşamı sürüklediği yıkımın bir dökümünü yapıyor. Farklı makaleler, böylece mafya ve uyuşturucu ticaretinden postmodernist körleşmeye, kadınların "YDD" koşullarındaki yoksullaşma ve yoksunlaşmasından kültürel yıkıma, kırsalın çöküşünden kamusalın imhasına birbirinden bağımsız gibi görünen görüngüler arasındaki bağları okurun gözleri önüne seriyor. Ve insanlığın içine sürüklendiği cinnetin failine işaret ediyor: kapitalist küreselleşme. Üçüncü bölüm ise, ABD'nin Ortadoğu'da tesis etmeye çabaladığı "Pax Americana"nın çıkmazları, ve bölgedeki aktörlere özellikle de Kürtlere yüklemeyi hedeflediği yeni misyonun tehlikelerine dikkat çekerek bölgenin devrimci dinamiklerini değerlendiriyor. ABD Imperium'u karşısındaki teslimiyetçi post-modern siyasalara yönelik eleştirilere ağırlık veren dördüncü bölümün ardından, yazarlar, neo-liberalizme karşı yükselen küresel muhalefetin sınırlılık ve olanaklarını irdeliyor, topyekün bir direnişe çağrı çıkartıyorlar.