Cemal Dindar'ın Türkiye'nin yaşadığı dönüşümü ve çözülmeyi sosyokültürel-tarihsel dinamikleriyle ve ruhsallık bilgisiyle çözümlediği incelemelerden oluşan ‘Yeni Türkiye' Sendromu iki bölüm içeriyor: Tanı ve Tedavi.
Tanı bölümünde, özellikle AKP döneminde ana resmine kavuşan çözülmenin temel görüngüleri üzerine, Tedavi bölümünde ise, bu çözülmeye karşı toplumsal bağın ruhsal dinamikleri ve yeniden kurulmasına dair ipuçları öneren metinler yer alıyor.
‘Yeni Türkiye' Sendromu - tanıdan tedaviye-, Türkiye'yi düşünmek ve hep birlikte iyileşmek için bir çağrı…
Yazarın kitaba yazdığı Önsöz'den:
“Yaklaşık on üç yılı bulan bir dönemde birikmiş olanların çattığı ‘Yeni Türkiye' Sendromu için birkaç düzlemde okuma önerilerim olabilir. Bunlardan ilki, elbette yukarıda sözünü ettiğim gibi, AKP döneminde maruz kaldığımız dönüşümün çetelesini tutmak için yapılacak bir okuma… Dinselliği ana ideolojik manivela yapanların döneminde insanlığın eşitsizlik tarihinin neredeyse tüm sahnelerinin yeniden kurulduğu bir dönemden söz ediyoruz…
… Bir diğer okuma düzlemi önerisi ise; itirazın nasıl biçimlendirildiğinin işaretleri için yapılacak bir okumadır. Özellikle solun metamorfozu üzerine…
… Bir de buradaki yazıların tanıklık ettiği on üç yıl içinde Türkiye'de olup bitenler günümüz politik psikoloji kabullerinin bitişine dair birer mezar kitabesi gibiydi.
Bu kitap, bu kitabeleri satır aralarında barındırıyor ve bu düzlemde de okunabilir.”
Cemal Dindar'ın Türkiye'nin yaşadığı dönüşümü ve çözülmeyi sosyokültürel-tarihsel dinamikleriyle ve ruhsallık bilgisiyle çözümlediği incelemelerden oluşan ‘Yeni Türkiye' Sendromu iki bölüm içeriyor: Tanı ve Tedavi.
Tanı bölümünde, özellikle AKP döneminde ana resmine kavuşan çözülmenin temel görüngüleri üzerine, Tedavi bölümünde ise, bu çözülmeye karşı toplumsal bağın ruhsal dinamikleri ve yeniden kurulmasına dair ipuçları öneren metinler yer alıyor.
‘Yeni Türkiye' Sendromu - tanıdan tedaviye-, Türkiye'yi düşünmek ve hep birlikte iyileşmek için bir çağrı…
Yazarın kitaba yazdığı Önsöz'den:
“Yaklaşık on üç yılı bulan bir dönemde birikmiş olanların çattığı ‘Yeni Türkiye' Sendromu için birkaç düzlemde okuma önerilerim olabilir. Bunlardan ilki, elbette yukarıda sözünü ettiğim gibi, AKP döneminde maruz kaldığımız dönüşümün çetelesini tutmak için yapılacak bir okuma… Dinselliği ana ideolojik manivela yapanların döneminde insanlığın eşitsizlik tarihinin neredeyse tüm sahnelerinin yeniden kurulduğu bir dönemden söz ediyoruz…
… Bir diğer okuma düzlemi önerisi ise; itirazın nasıl biçimlendirildiğinin işaretleri için yapılacak bir okumadır. Özellikle solun metamorfozu üzerine…
… Bir de buradaki yazıların tanıklık ettiği on üç yıl içinde Türkiye'de olup bitenler günümüz politik psikoloji kabullerinin bitişine dair birer mezar kitabesi gibiydi.
Bu kitap, bu kitabeleri satır aralarında barındırıyor ve bu düzlemde de okunabilir.”