En güzel şiir de birlikte olmanın şiiri. Onu yaz yazacaksan! Sevişmek de dayanışma değil mi? Pervin'le dün gece bölüştüklerimizin sürüp gitmesi, bütün bu görünenler. Grev çadırında'da onu anlatmak istiyorum. Nasıl? Bulamadım daha; kolay mı?.. Yalnız onu da anlatmak istemiyorum. O çadıra kapatılmaya başkaldırmak gerek. Sevişmek varsa niye katı sınırlar çizilsin? Birkaç çirkinin yol kesmesiyle yitecek mutluluk, yalanın bir parçası demek... Hem de en kötü parçası... Faizi bile vardır!.. Koy çelik kasaya, sakla!.. İnsana, yakışan verilmeli. Bir de, şunların anlamayacağı dizeler söyleme sakın. Benim anladığımı onlar niye anlamasın? Öyle değil biliyorsun... Güçlük de orada... Bakma sen bu şamataya, onların her şeyi anlayacakları gün epeyi ilerlerde daha. Anlatamayınca böyle söylersiniz. Öyle iyi anlar ki onlar... Bunca toplanmasını bilecekler de doğruları söyleyeceksin, anlamayacaklar!.. Gülüşüp konuşmalarına bak şunların, birbirlerine yemek uzatışlarına... Ellerini çektiler, kaldırım taşına döndü şu duvarların ötesindeki makineler... Kös kös bekliyor hepsi... Salt onların doğruları yeterli olsa.
En güzel şiir de birlikte olmanın şiiri. Onu yaz yazacaksan! Sevişmek de dayanışma değil mi? Pervin'le dün gece bölüştüklerimizin sürüp gitmesi, bütün bu görünenler. Grev çadırında'da onu anlatmak istiyorum. Nasıl? Bulamadım daha; kolay mı?.. Yalnız onu da anlatmak istemiyorum. O çadıra kapatılmaya başkaldırmak gerek. Sevişmek varsa niye katı sınırlar çizilsin? Birkaç çirkinin yol kesmesiyle yitecek mutluluk, yalanın bir parçası demek... Hem de en kötü parçası... Faizi bile vardır!.. Koy çelik kasaya, sakla!.. İnsana, yakışan verilmeli. Bir de, şunların anlamayacağı dizeler söyleme sakın. Benim anladığımı onlar niye anlamasın? Öyle değil biliyorsun... Güçlük de orada... Bakma sen bu şamataya, onların her şeyi anlayacakları gün epeyi ilerlerde daha. Anlatamayınca böyle söylersiniz. Öyle iyi anlar ki onlar... Bunca toplanmasını bilecekler de doğruları söyleyeceksin, anlamayacaklar!.. Gülüşüp konuşmalarına bak şunların, birbirlerine yemek uzatışlarına... Ellerini çektiler, kaldırım taşına döndü şu duvarların ötesindeki makineler... Kös kös bekliyor hepsi... Salt onların doğruları yeterli olsa.