1979'da Hakkari'de doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Van'da tamamladı. 2000 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 2002 yılından bu yana, Van Barosuna bağlı olarak Avukatlık mesleğini sürdürmektedir. Hemen her konuda, serbest ölçüde, soyut ağırlıklı ve kendi içinde ahenk taşıyan bir tarz ile şiirini geliştirme çabası sezilmektedir. Yıllar Geçiyor Hiç Sormadan, şairin ilk kitabıdır. yıllar geçiyor hiç sormadan, duraksamadan bir hayli acımasız sürükleniyorum zorla, yaka paça sacların üzerinde kavruluyorum dilimlenmeden yağda kızartılıyorum ulu orta kimi zaman palyaço beceriksiz ve tasasız atılmaya karar kılınmış kaynar kazana toplu gösteride el şakırdatmaları yuhalandım yuvarlatıldım sandım her seferinde aynı manzara farklı ritüallerle, rollerle karşıma çıksa ne fark eder işlemeyecek bu saatten sonra ağlama göz yaşlarım, kaçışlarım çıkamayacak yuvasından yalnız, yegane yıldızım kaygan, kaygılı, sarhoş içmeden ayyaş görünümle sallanışım derdimin iç çöküntüsünde sallanır durur nasıl izah edeyim? gönlün konduğu her daldaki o paramparça kırılmışlık, yekpare dağınıklık her tür rüzgâra karşı şiddetlice sallanması bundan gayri doğrusu bağlamıyor kanmıyorum nedense kimseye ağır geliyor rest çekmem divanda tahta oturdum sandım diyemem
1979'da Hakkari'de doğdu. İlk orta ve lise öğrenimini Van'da tamamladı. 2000 yılında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 2002 yılından bu yana, Van Barosuna bağlı olarak Avukatlık mesleğini sürdürmektedir. Hemen her konuda, serbest ölçüde, soyut ağırlıklı ve kendi içinde ahenk taşıyan bir tarz ile şiirini geliştirme çabası sezilmektedir. Yıllar Geçiyor Hiç Sormadan, şairin ilk kitabıdır. yıllar geçiyor hiç sormadan, duraksamadan bir hayli acımasız sürükleniyorum zorla, yaka paça sacların üzerinde kavruluyorum dilimlenmeden yağda kızartılıyorum ulu orta kimi zaman palyaço beceriksiz ve tasasız atılmaya karar kılınmış kaynar kazana toplu gösteride el şakırdatmaları yuhalandım yuvarlatıldım sandım her seferinde aynı manzara farklı ritüallerle, rollerle karşıma çıksa ne fark eder işlemeyecek bu saatten sonra ağlama göz yaşlarım, kaçışlarım çıkamayacak yuvasından yalnız, yegane yıldızım kaygan, kaygılı, sarhoş içmeden ayyaş görünümle sallanışım derdimin iç çöküntüsünde sallanır durur nasıl izah edeyim? gönlün konduğu her daldaki o paramparça kırılmışlık, yekpare dağınıklık her tür rüzgâra karşı şiddetlice sallanması bundan gayri doğrusu bağlamıyor kanmıyorum nedense kimseye ağır geliyor rest çekmem divanda tahta oturdum sandım diyemem