Son yıllarda gittikçe daha fazla duymaya başladığımız, adeta "sihirli" bir sözcük: Yönetişim. Ancak "yönetim", "idare2 gibi kavramların yerine kullanılmaya başlanan yönetişimin, tam olarak neleri içerip, neleri dışarıda bıraktığı hiçbir zaman net şekilde ortaya konmuyor. Sonay Bayramoğlu'nun alanında bir ilk olan bu çalışması, neoliberalizmin devleti ve dünyayı yeniden şekillendirmesinin en önemli araçlarından olan kavramı, her yönüyle irdeliyor. Devleti bir "firma gibi" yeniden yapılandırarak piyasa mantığı ile ele alan yönetişim zihniyeti, bu yönüyle sadece kamu yararından uzaklaşmakla kalmıyor; bölüşüm ilişkilerini siyasetten arındırmayı hedefleyerek siyasetin toplumsal içeriğini budayıp, küresel egemen sınıfın iktidarının daha da pekişmesine yardımcı oluyor. Yönetişimin görünen yüzü durumundaki "üst kurullar" ise, "dönüşen" siyasal iktidarın günümüzdeki en önemli yansıması. Bayramoğlu kapsamlı çalışmasında Türkiye'de de'90'lardan sonra yaygınlaşan kurulların örgüt yapısını, geleneksel bürokrasiden farklarını, bunların IMF, Dünya Bankası, OECD gibi küresel kapitalizmin temsilcileriyle ilişkilerini, yurttaşlık kavramının yerini "kamu hizmetini tüketen müşteri" kategorisine terk ediş sürecini inceliyor. Yönetişim Zihniyeti: Türkiye'de Üst Kurullar ve Siyasal İktidarın Dönüşümü; devlet, toplum ve iktidar ilişkilerini kökten değiştiren yönetişim modelinin, küresel kapitalizmin geldiği ve gideceği yeri görmek isteyenler için önemli bir kaynak.
Son yıllarda gittikçe daha fazla duymaya başladığımız, adeta "sihirli" bir sözcük: Yönetişim. Ancak "yönetim", "idare2 gibi kavramların yerine kullanılmaya başlanan yönetişimin, tam olarak neleri içerip, neleri dışarıda bıraktığı hiçbir zaman net şekilde ortaya konmuyor. Sonay Bayramoğlu'nun alanında bir ilk olan bu çalışması, neoliberalizmin devleti ve dünyayı yeniden şekillendirmesinin en önemli araçlarından olan kavramı, her yönüyle irdeliyor. Devleti bir "firma gibi" yeniden yapılandırarak piyasa mantığı ile ele alan yönetişim zihniyeti, bu yönüyle sadece kamu yararından uzaklaşmakla kalmıyor; bölüşüm ilişkilerini siyasetten arındırmayı hedefleyerek siyasetin toplumsal içeriğini budayıp, küresel egemen sınıfın iktidarının daha da pekişmesine yardımcı oluyor. Yönetişimin görünen yüzü durumundaki "üst kurullar" ise, "dönüşen" siyasal iktidarın günümüzdeki en önemli yansıması. Bayramoğlu kapsamlı çalışmasında Türkiye'de de'90'lardan sonra yaygınlaşan kurulların örgüt yapısını, geleneksel bürokrasiden farklarını, bunların IMF, Dünya Bankası, OECD gibi küresel kapitalizmin temsilcileriyle ilişkilerini, yurttaşlık kavramının yerini "kamu hizmetini tüketen müşteri" kategorisine terk ediş sürecini inceliyor. Yönetişim Zihniyeti: Türkiye'de Üst Kurullar ve Siyasal İktidarın Dönüşümü; devlet, toplum ve iktidar ilişkilerini kökten değiştiren yönetişim modelinin, küresel kapitalizmin geldiği ve gideceği yeri görmek isteyenler için önemli bir kaynak.