"Yazılarımı tüketmeye çalışanlar, sözün ötesini görebilenlerdir. Her şeyin sözle anlatılamayacağını, sözün ötesinin de olduğunu bilenlerdir. Kelimelerin o andaki tek başlarına anlamlarının, yazdıklarımı anlatmaya yetmeyeceğini düşünenlerdir, her kelimenin bir başka kelimeyle ahenginin ve bütününün konfigürasyonunu anlayabilenlerdir."
Kısa ama, her bir deneme sessizce kana karışıyor ve sonra ılık ılık yüreğimizin bütün dokularına sirayet ediyor. Bununla yetinmiyor, oradan beynimize, hareket ve karar merkezimize uzun bir yolculuğa çıkıyor. Bir idrak yolculuğu yaptırıyor insana Reyhan Gazel.
Benim yüreğim küçücük bir kuşun kanatlarında uçup dağlara, tepelere, evlere hatta evlerin içine ulaştığı gün gözlerimi kapatabilirim. Kuşlar kadar özgür, dağlar kadar dimdik, ırmaklar kadar değişken, denizler kadar engin... Ya insanlar? "İnsan" kadar derin... Yüreğim ancak kuşun kanatlarında savrulabilir tüm yaşama.
"Yazılarımı tüketmeye çalışanlar, sözün ötesini görebilenlerdir. Her şeyin sözle anlatılamayacağını, sözün ötesinin de olduğunu bilenlerdir. Kelimelerin o andaki tek başlarına anlamlarının, yazdıklarımı anlatmaya yetmeyeceğini düşünenlerdir, her kelimenin bir başka kelimeyle ahenginin ve bütününün konfigürasyonunu anlayabilenlerdir."
Kısa ama, her bir deneme sessizce kana karışıyor ve sonra ılık ılık yüreğimizin bütün dokularına sirayet ediyor. Bununla yetinmiyor, oradan beynimize, hareket ve karar merkezimize uzun bir yolculuğa çıkıyor. Bir idrak yolculuğu yaptırıyor insana Reyhan Gazel.
Benim yüreğim küçücük bir kuşun kanatlarında uçup dağlara, tepelere, evlere hatta evlerin içine ulaştığı gün gözlerimi kapatabilirim. Kuşlar kadar özgür, dağlar kadar dimdik, ırmaklar kadar değişken, denizler kadar engin... Ya insanlar? "İnsan" kadar derin... Yüreğim ancak kuşun kanatlarında savrulabilir tüm yaşama.