9789752864085
498950
https://www.kitapvekahve.com/yuzyilin-dahisi-ataturk
Yüzyılın Dahisi: Atatürk
26.50
"Yıl 1934-1915 yılının bahar ve yaz aylarında Çanakkale'de bize karşı çarpışmış olan Anzaklar, bu savaşlar sırasında orada hayatlarını kaybeden silah arkadaşlarını anmak için Çanakkale'ye geleceklerdir. Aradan 19 yıl geçmiş. O zamanın genç savaşçılarının her biri şimdi artık orta yaşlı birer insan olmuşlardır. Doğaldır ki, dostça bir ziyaret için olacaktır bu geliş. Konukları ağırlama görevi de zamanın İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'ya verilir.
Bakan'ın konuklara usulen bir de konuşma yapması gerekecektir. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk Bakan Şükrü Kaya'ya o gün için nasıl bir konuşma hazırladığını sorar. Şükrü Kaya da yalnızca bizim şehitlerimizin övüleceği bir konuşma yapacağını söyler. Bunun üzerine Atatürk: ‘Çanakkale'de hayatlarını kaybedenler yalnızca bizim çocuklarımız değil ki! Bize karşı çarpışanlar da orada kanlarını döktüler. Sen onları da saygıyla anmalısın!' der İçişleri Bakanı'na. O günün akşamı yeniden buluştuklarında Atatürk Bakan Şükrü Kaya'ya bir kâğıt uzatır. Kâğıtta Bakan'ın konuklara neler söyleyeceği yazılıdır. Şöyle yazmıştır Mustafa Kemal Atatürk:
"‘Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
"Yıl 1934-1915 yılının bahar ve yaz aylarında Çanakkale'de bize karşı çarpışmış olan Anzaklar, bu savaşlar sırasında orada hayatlarını kaybeden silah arkadaşlarını anmak için Çanakkale'ye geleceklerdir. Aradan 19 yıl geçmiş. O zamanın genç savaşçılarının her biri şimdi artık orta yaşlı birer insan olmuşlardır. Doğaldır ki, dostça bir ziyaret için olacaktır bu geliş. Konukları ağırlama görevi de zamanın İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'ya verilir.
Bakan'ın konuklara usulen bir de konuşma yapması gerekecektir. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk Bakan Şükrü Kaya'ya o gün için nasıl bir konuşma hazırladığını sorar. Şükrü Kaya da yalnızca bizim şehitlerimizin övüleceği bir konuşma yapacağını söyler. Bunun üzerine Atatürk: ‘Çanakkale'de hayatlarını kaybedenler yalnızca bizim çocuklarımız değil ki! Bize karşı çarpışanlar da orada kanlarını döktüler. Sen onları da saygıyla anmalısın!' der İçişleri Bakanı'na. O günün akşamı yeniden buluştuklarında Atatürk Bakan Şükrü Kaya'ya bir kâğıt uzatır. Kâğıtta Bakan'ın konuklara neler söyleyeceği yazılıdır. Şöyle yazmıştır Mustafa Kemal Atatürk:
"‘Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.