"Son zamanlarda bana bir şey oluyor. Hayatımın en önemli filmini yapmaya hazır olduğum an geldi sanki. Bunun kanıtı, her şeyden önce, benim kendime duyduğum güven ama bu tabii bir yanılsama olup tamamıyla felaketle sonuçlanabilir, ikinci olarak da kullanacağım malzemenin insanların dikkatini dağıtmayacak ve onları gerçekte önemli olan şeyden uzaklaştırmayacak olması. Buna ideal malzeme bile diyebilirim çünkü onu çok iyi hissediyor, biliyorum, onun farkındayım. Tek sorun, bunu başarabilecek miyim? Mükemmel bir şekilde oluşturulmuş bedene ruh katabilecek miyim?"
"Sonsuzluk kavramı kısa insan ömrü yanında ne de ilham dolu bir düşünce. Sonsuzluk. Tüm oluşumu sırtında taşıyanın insan olduğuna inandığımı söyleyemem. Ya bitkiler? Onların sırtlarında taşıdıkları hiçbir yük yok mu? Belki de her yerde, evrenin en küçük zerresinde bile var. Bunun doğruluğu insan için iyi olmaz, onun vazgeçmesi gereken pek çok şey var, ama doğanın ona ihtiyacı olmayabilir. Fakat insan en azından yeryüzünde sonsuzlukla yüz yüze kaldığının farkına vardı. Belki de bu yalnızca bir karmaşa. Her şey bir yana, kimse bundaki anlamı açıklayıp kanıtlayamaz. Diğer taraftan, tabii ki, eğer biri bunu kanıtlamaya çalışırsa aklını yitirir. Tüm yaşamı anlamsız olur."
"Hareket edecek alanım yok! Kültürün son kalıntıları da artık bu ölü atmosferde parçalanıp yok oluyor. Yapılması gereken ilk iş farklı bir atmosfer yaratmak, tüm bu ölü ağırlığını dağıtmak, bu duyarsızlıktan, burjuva vurdumduymazlığından kurtulmak. Ama nasıl?"
"Son zamanlarda bana bir şey oluyor. Hayatımın en önemli filmini yapmaya hazır olduğum an geldi sanki. Bunun kanıtı, her şeyden önce, benim kendime duyduğum güven ama bu tabii bir yanılsama olup tamamıyla felaketle sonuçlanabilir, ikinci olarak da kullanacağım malzemenin insanların dikkatini dağıtmayacak ve onları gerçekte önemli olan şeyden uzaklaştırmayacak olması. Buna ideal malzeme bile diyebilirim çünkü onu çok iyi hissediyor, biliyorum, onun farkındayım. Tek sorun, bunu başarabilecek miyim? Mükemmel bir şekilde oluşturulmuş bedene ruh katabilecek miyim?"
"Sonsuzluk kavramı kısa insan ömrü yanında ne de ilham dolu bir düşünce. Sonsuzluk. Tüm oluşumu sırtında taşıyanın insan olduğuna inandığımı söyleyemem. Ya bitkiler? Onların sırtlarında taşıdıkları hiçbir yük yok mu? Belki de her yerde, evrenin en küçük zerresinde bile var. Bunun doğruluğu insan için iyi olmaz, onun vazgeçmesi gereken pek çok şey var, ama doğanın ona ihtiyacı olmayabilir. Fakat insan en azından yeryüzünde sonsuzlukla yüz yüze kaldığının farkına vardı. Belki de bu yalnızca bir karmaşa. Her şey bir yana, kimse bundaki anlamı açıklayıp kanıtlayamaz. Diğer taraftan, tabii ki, eğer biri bunu kanıtlamaya çalışırsa aklını yitirir. Tüm yaşamı anlamsız olur."
"Hareket edecek alanım yok! Kültürün son kalıntıları da artık bu ölü atmosferde parçalanıp yok oluyor. Yapılması gereken ilk iş farklı bir atmosfer yaratmak, tüm bu ölü ağırlığını dağıtmak, bu duyarsızlıktan, burjuva vurdumduymazlığından kurtulmak. Ama nasıl?"