Zemin, deprem ve inşaatlar (statik ve dinamik yükler) ilişkisi, etkileşimli bir ilişkidir. Bir taraftan, deprem dalgaları ve inşaatlar; zeminlerin mukavemet özelliklerini değiştirirken (örneğin taşıma gücü azalması, şev yenilmeleri, oturmalar vb.), diğer yandan da zeminler deprem dalgalarının genlik ve frekans özelliklerini değiştirerek (büyütme) inşaatlara hasar yapabilecek etki yaratabilmektedirler.
“Zeminler”, yerkürenin en genç ve en küçük bir birimi olmasına karşın, kentlerimiz ve inşaatlarımızla olan ilişkisi ile yaşamımıza etkileri açısından bakıldığında büyük bir öneme sahiptir. Kent planlaması; nüfus artışının bir sonucu olarak genişleyen kentsel alanlarda önemli bir çalışma olarak öne çıkmaktadır. Toplumun genel refahı ve yaşam kalitesinin gelişebilmesi için, ister makro düzeyde isterse mikro düzeyde olsun insan yerleşimleri ile yerkürenin bileşenleri/dinamiği arasında dengenin sağlanabilmesi zorunludur. Gerek geniş ölçekte kent planlaması uygulamaları kapsamında ve gerekse küçük ölçekte yapı mühendisliği bağlamında yapılacak “zemin incelemeleri”, bu dengenin kurulmasında önemli aşamalardan biridir. Bu yöndeki bütün çalışmalar, çeşitli insan gereksinimlerini doğal çevre ile uyum içinde optimize ederek multi-disipliner karakterde olmak zorundadır.
Bu eserin, eşit değerde iki temel hedef kitlesi vardır: Birincisi geotekniğe ilgi duyan jeofizik mühendisleri, ikincisi ise jeofiziğe ilgi duyan inşaat (geoteknik) mühendisleri. Her iki alanda çalışan mühendislerin “yetki ve sorumlulukları”nın sınırlarını bildikleri takdirde, “bilgilerinin” ufuklarını genişletmelerinde sonsuz yararlar vardır. Bu anlamda, bu eserin, jeofizik mühendisi ve inşaat (geoteknik) mühendisi meslektaşlarımıza yararlı olması yanında, mühendislik jeolojisi alanında çalışan jeoloji mühendisleri, kaya mekaniği ve/veya galeri-tünel inşaatı projelerinde çalışan maden mühendisleri ve çevre geotekniği/jeofiziği konularına ilgi duyan çevre mühendisi meslektaşlarımız ile kentsel planlama/dönüşüm/yenileme projeleri kapsamında mikrobölgeleme çalışmalarına ilgi duyan kent plancıları/mimarlara da yararlı olacağını düşünüyoruz.
Zemin, deprem ve inşaatlar (statik ve dinamik yükler) ilişkisi, etkileşimli bir ilişkidir. Bir taraftan, deprem dalgaları ve inşaatlar; zeminlerin mukavemet özelliklerini değiştirirken (örneğin taşıma gücü azalması, şev yenilmeleri, oturmalar vb.), diğer yandan da zeminler deprem dalgalarının genlik ve frekans özelliklerini değiştirerek (büyütme) inşaatlara hasar yapabilecek etki yaratabilmektedirler.
“Zeminler”, yerkürenin en genç ve en küçük bir birimi olmasına karşın, kentlerimiz ve inşaatlarımızla olan ilişkisi ile yaşamımıza etkileri açısından bakıldığında büyük bir öneme sahiptir. Kent planlaması; nüfus artışının bir sonucu olarak genişleyen kentsel alanlarda önemli bir çalışma olarak öne çıkmaktadır. Toplumun genel refahı ve yaşam kalitesinin gelişebilmesi için, ister makro düzeyde isterse mikro düzeyde olsun insan yerleşimleri ile yerkürenin bileşenleri/dinamiği arasında dengenin sağlanabilmesi zorunludur. Gerek geniş ölçekte kent planlaması uygulamaları kapsamında ve gerekse küçük ölçekte yapı mühendisliği bağlamında yapılacak “zemin incelemeleri”, bu dengenin kurulmasında önemli aşamalardan biridir. Bu yöndeki bütün çalışmalar, çeşitli insan gereksinimlerini doğal çevre ile uyum içinde optimize ederek multi-disipliner karakterde olmak zorundadır.
Bu eserin, eşit değerde iki temel hedef kitlesi vardır: Birincisi geotekniğe ilgi duyan jeofizik mühendisleri, ikincisi ise jeofiziğe ilgi duyan inşaat (geoteknik) mühendisleri. Her iki alanda çalışan mühendislerin “yetki ve sorumlulukları”nın sınırlarını bildikleri takdirde, “bilgilerinin” ufuklarını genişletmelerinde sonsuz yararlar vardır. Bu anlamda, bu eserin, jeofizik mühendisi ve inşaat (geoteknik) mühendisi meslektaşlarımıza yararlı olması yanında, mühendislik jeolojisi alanında çalışan jeoloji mühendisleri, kaya mekaniği ve/veya galeri-tünel inşaatı projelerinde çalışan maden mühendisleri ve çevre geotekniği/jeofiziği konularına ilgi duyan çevre mühendisi meslektaşlarımız ile kentsel planlama/dönüşüm/yenileme projeleri kapsamında mikrobölgeleme çalışmalarına ilgi duyan kent plancıları/mimarlara da yararlı olacağını düşünüyoruz.